Tüm Galaksileri Birbirine Bağlayan Bir Ağ Keşfedildi!

Gökbilimcilere göre evrendeki tüm galaksiler uçsuz bucaksız kozmik bir lifler ağıyla birbirine bağlıdır, ama gerçekte bu söylenen ağ hiçbir zaman görülmemişti. Bu durum, uzak bir kuasarın düzensiz faaliyetinin evrenin arka planını aydınlatması sayesinde değişti.
Bu lifler hakkında halihazırda en azından kavramsal olarak bilgi sahibiyiz, çünkü bilgisayar simulasyonları varlıklarını destekliyor. Evren Büyük Patlama’dan sonra soğurken, maddesinin büyük kısmı (aynı zamanda ve özellikle karanlık madde) evreni saran bir bağ dokusu oluşturacak şekilde koyulaştı. Bu ağın belli noktaları diğerlerinden daha fazla kütleye sahipti, ki sonuçta yıldızları, gökadaları ve gökada kümelerini oluşturdular. Böylece Büyük Patlama çok uzun zaman evvel olmuş ve  gökadalar çok uzaklara dağılmış olsa bile, esas itibariyle her şey, halâ bu asıl işlevini yitirmiş olan ağ ile birbirine bağlı.
Fakat nadir rastlanan ve iyonlaşmış gaz olarak var olan bu bağlar görünmezdir, ve gökbilimciler tarafından asla görülmüş değildir. Gökadalar arası gazı, arka plandaki parlak kaynaklardan ışığı yutması ile teşhis edip görünür kılabiliyoruz; ancak bu bize gazın nasıl yayılmış olduğunu aslında açıklamış değil.
Gökbilimciler Hawai’deki Keck Teleskopunu kullanarak gökadalar arası uzayda yaklaşık iki milyon ışık yılı sürede kat edilecek bir alana yayılmış çok geniş ve parlak bir gaz nebulası saptadılar. Nebula, yakın bulunduğu bir kuasar, yani gökada merkezindeki süper kütleli bir kara delik tarafından yoğun radyasyon fırlatan bir tür etkin gök ada çekirdeği sayesinde bir yılbaşı ağacı şeklinde görünüyordu.
Araştırmacı Sebastiano Cantalupo’ya göre ‘Bu çok sıradışı bir durum: devasa, şimdiye kadar tespit edilen nebulalardan en az iki kat daha büyük, ve kuasarın galaktik çevresini aşıyor.’
Gökbilimciler bu keşiften sonuna kadar istifade etti. Kuasarın yoğun radyasyonunun yol açtığı hidrojen gazının flörasan parlamasını tespitte bunu kullandılar.
Gökbilimci J. Xavier Prochaska, ‘Bu kuasarın aydınlattığı yaygın gaz, daha önce rastlamadığımız ölçüde büyük; ve gökadalar arasında yayılmış olan gazın ilk resmini bize sunuyor. Evrenin yapısının bütününü kavramak için müthiş bir katkı sağlıyor’ dedi.
Kozmik ağa ait görüntülerin ilk defa yakalanması, bize lifli yapıyı açıkça gösteriyor.
Uzayın yeni bir portresi
Kuasar UM 287, yaklaşık 10 milyar ışık yılı ötemizde. Aydınlatıyor olduğu lif ise iki milyon ışık yılı genişlikte, yani kuasara ev sahipliği yapan gökadadan, gökadalar arası uzaya kadar taşıyor olmalı.
Bu keşif evrenin nasıl oluşup evrimleştiği ile ilgili görüşümüzü desteklese de, bilgimizde bazı eksiklikler olduğunu da ortaya çıkardı.
Lifler tahmin edilen simulasyonlardan çok daha yoğun, öyle ki bir trilyon güneş ağırlığına denk gaz içeriyor. Cantalupo şöyle bitiriyor:
‘Kozmik ağda, örneklerimizde gördüğümüzden daha fazla sayıda küçük yoğun gaz kümeleri olabilir diye düşünüyoruz’ diyor. ‘Bu gözlemler gökadalararası gaz ile ilgili bildiklerimize ters düşüyor,  ve örneklerimizi test edip düzeltebilmemiz için bize yeni bir laboratuar sunuyor.’
Çeviren: Özge Kayadelen Ulusoy 
Kaynak : http://www.evrimagaci.org/fotograf/112/5473
  • You activated the 2nd sidebar. Add widgets here from the Dashboard to remove this message